Gebeliğin ilerlediği süreçlerde, bebekler anne karnında oksijene ihtiyaç duyarlar. Yani bebeklerin anne karnında da nefes almaya ihtiyaçları vardır. Peki, bebekler anne karnında nasıl nefes alır? Sorunun cevabı hem anne adayları ve hem de bebek sahibi olacak erkekler tarafından sıklıkla merak edilmektedir.
Bebekler Anne Karnında Nasıl Nefes Alır?
Sorunun cevabını da doğrudan verecek olursak, bebekler anne karnında doğumdan sonraki gibi nefes almazlar. Ancak bu onların oksijen ihtiyacı olmadığı anlamına gelmez. Bebeklerin anne karnındaki ihtiyacı olan oksijeni karşılaması için en önemli unsur, göbek kordonudur.
Bebeklerin bulunduğu fetusun ana oksijen kaynağı, bebek kordonu olarak bilinir. Bebeklerin anne karnında ihtiyaçlarını karşılayan farklı biyolojik sistemler ve nefes alma süreçleri bulunmaktadır. Bunlardan kısaca bahsedecek olursak, bebeklerin anne karnında nefes alma süreçleri şunlardır.
Göbek Kordonu
Bebeğin anne karnındaki oksijen ihtiyacının karşılanması için en önemli faktör göbek kordonu olarak bilinir. Göbek kordonu anne karnındaki bebeğin oksijen ihtiyacını giderilmesine yardımcı olur. Özellikle hamileliğin ilk 6 haftasından sonra bu kordon, bebeğe doğrudan oksijen vermek için gelişir.
Bu kordon plasenta bağlantısı ile anne rahmine bağlanır. Plasenta ve göbek kordonu birlikte, anne karnındaki bebeğin oksijen ihtiyacının karşılanmasının yanı sıra bebeğin ihtiyacı olan besin kaynaklarının iletilmesinde de önemli rol oynar. Bu yapılar annenin kendi için nefes aldığı gibi bebek için de nefes almasına ve anne kanındaki oksijenin bebeğin ihtiyaç duyduğu zamanlarda bebeğin kanına nakledilmesine imkan verir.
Anne adayı karnında beslediği bebek içinde nefes almaktadır. Çünkü bebekten çıkan karbondioksit annenin kanına taşınmakta ve sonrasında ise dışkı yoluyla yardımıyla dışarı atılmaktadır. Bu durum hamile kadınların sıklıkla yaşadığı gaz probleminin önemli nedenleri arasındadır.
Göbek kordonu sadece bebeğin ihtiyacı olan oksijen ve besinlerin taşınması yerine, bebeğin atık ürünlerinin dışarı atılmasına da yardımcı olur. Yani bebeğin ihtiyaç duyduğu besin kaynakları ile atık maddeler göbek kordonunda bulunan iki farklı damardan geçerek birbirine asla karışmazlar.
Rahimde Akciğer Gelişimi
Bebeklerde akciğer gelişimi, gebeliğin 36. Haftasından sonra tamamlanır. Bu gelişim sonraki süreçte de devam etmektedir. Erken doğum ile dünyaya gelen bebeklerde bir takım solunum yolu sıkıntılarının görülmesi, rahimdeki akciğer gelişiminin tam olarak gerçekleşmediği için olur.
Rahimde akciğer gelişimi tam olarak sağlanmadığı için, erken doğan bebeklerde nefes alma zorlukları sıklıkla görülebilir. Amniyotik sıvı ile çevrili olan anne karnında gelişme aşamasında olan bebeklerin, akciğerleri de anne karnında iken yine amniyotik sıvı ile doludur.
Bebeğin gelişmesi ile birlikte bu sıvı akciğerler üzerinde sağlıklı etkiler göstererek normal sürede doğum yapılan bebeklerin, akciğerlerinin daha sağlıklı olmasında önemli rol oynar.
Bebeğin beslenmesi ve hayatta kalabilmesi için önemli rol oynayan göbek bağı ve plasenta üzerinde önemli problemlerinin olması, bebeğin anne karnındaki gelişimini ciddi oranda engelleyecektir. Bebeğin anne karnında beslenmesi için bu iki bağlantının dışında, kesin bir yolunun bulunmaması bu bağlantıları daha hayati konuma getirmektedir.
Şayet bu bağlantılar da sorun olması durumunda, bebeğin nefes alması için alternatif bir seçenek olmadığından bebekler beyinin yaralanmaları, doğum kusurları ve hatta ölüm gibi sonuçlar görülebilir.
Doğum Esnasında ve Sonrasında Bebeklerde Solunum
Bebekler anne karnında nasıl nefes alır? Sorusuna cevap verdikten sonra, biraz da doğum sonrası süreç hakkında bilgi verelim. Bazı bebeklerin doğduktan sonra göbek bağının boynuna sarılmış oldukları görülür.
Gebeliklerde %12 ile 137 arasında görülen bu durumda, göbek kordonu bebeğe hala oksijen sağlamaktadır. Ancak kordonun bebeğin boynuna çok sıkı bir şekilde sarılmış olarak doğumun gerçekleşmesi, doğum kordonundaki oksijenin az olmasına neden olacaktır. Bu durumda bebeğin nefes alabilmesi için, kordonun vakit kaybetmeden gevşetilmesi gerekir.
Bebeğin doğduğu ilk saatlerde yaşadığı ısı değişimi, manyetik sıvı ve oksijenin eksikliğine neden olarak bebeğin nefesini tetikleyebilir. Bebeğin doğduğu ortamın ısısı normalden çok soğuk veya sıcak değilse, bebeğin yaşayacağı bu durum normal olup nefes üzerindeki etkisi kısa sürede kaybolacaktır.
Suda Doğum Bebeğin Solunum Yollarını Etkiler mi?
Klasik doğuma göre rahatlatıcı etkisi bulunduğu bilinen suda doğum, gün geçtikçe anne adaylarının doğum tercihleri arasında yer alır. Bu durumda anne adaylarının merak ettiği sorulardan biri, suda doğum bebeğin nefes almasını etkiler mi? Olmaktadır.
Su doğumu olarak da bilinen bu yöntem, bebeğin nefes almasını veya sonrasında solunum yollarını etkileyen bir risk içermemektedir. Bu doğum şekli doğum esnasında anne adayının ağrılarını hafifletmek ve kolay bir doğum yapmasını sağladığı için tercih edilir.